Covid-19 salgını kapsamında alınan önlemlerin ve ekonomide yaşanan daralmanın enerji piyasasına etkileri tartışılmaya devam ediyor. Sektörde önemli paya sahip entegre bazı oyuncular, sorunların çözümü amacıyla piyasalara ve ilgili sistemlere regülasyonlarla veya başka yöntemlerle müdahale edilmesinin kısa, orta ve uzun vadede daha ciddi sorunlar doğurabileceği görüşünde.
İçinde bulunduğumuz dönemde piyasanın en önemli sorunu, ekonominin yavaşlaması ile birlikte azalan tahsilat oranları ve temerrüde düşen ödemeler nedeniyle şirketlerin nakit akışının bozulması olarak gösteriliyor. Ayrıca, talepteki azalmanın spot elektrik fiyatlarını olağan seviyesinin altına çekmesi de şirketleri zorlayan konular arasında öne çıkıyor. Ancak düşük elektrik fiyatları, Covid-19 salgınından bağımsız bir şekilde, dönemsel olarak yükselen yenilenebilir üretimi nedeniyle beklenen bir durum olarak değerlendiriliyor.
Sektör temsilcileri, bu tarz kriz dönemlerinde sistemin en temel ihtiyacını piyasalara duyulan güven unsuru olarak gösterirken, kamunun güven ortamının sağlanması yönünde bazı adımlar atması gerekliliğine dikkat çekiyor. Enerji IQ’ya görüşlerini aktaran yetkililer, bu adımlara örnek olarak ekonomisi gelişmiş ülkelerde merkez bankalarının, piyasaların gireceği likidite sorununu önlemek amacıyla sisteme likidite sağlamalarını ve sıklıkla piyasalara güven olgusuna vurgu yapmalarını gösteriyorlar.
Enerji IQ Bilgi Servisleri’nin analizine göre kamunun, elektrik ve doğalgaz piyasasında kısa vadede öngörülen likidite sorunun etkisini azaltmak ve zincir etkisiyle büyümesini engellemek amacıyla kamu finansmanını devreye sokarak tıkanıklığı çözmesi, en ideal çözüm olarak gösteriliyor. Bunun için de zor durumda olan sektörlere, sanayicilere ve hane halkına kullandırılan kredilerde fatura ödemelerinin önceliklendirilmesi, sorunların optimum şekilde çözümü olarak öneriliyor. Böylece şirketlerin ve bireysel abonelerin, sistemin işleyişini aksatacak ödemelere öncelik vermelerinin sağlanabileceği belirtiliyor. Tüketicilere yapılacak bu tür nakit enjeksiyonlarının, sorunu kamu enerji kurumları üzerinden çözmeye çalışmaktan çok daha sağlıklı olduğu düşünülüyor. Çünkü EÜAŞ gibi kamu kurumları üzerinden bulunacak çözümlerde, bu kurumda yaşanabilecek bir tıkanıklığın hızlıca özel sektör üreticileri, EPİAŞ, TEİAŞ ve BOTAŞ gibi diğer piyasa oyuncularına sıçraması riski bulunuyor.
Dengeli, iyi çalışan, derinliği olan ve güven duyulan piyasa yapısının önemine vurgu yapan piyasa oyuncuları, belirli segmentleri rahatlatmaya yönelik, serbest piyasa prensiplerinden uzak ani değişimlerin, piyasanın bütününe ve diğer paydaşlara zarar verebileceğini savunuyor. Ayrıca, bu durumun suiistimal edilebilecek açıklar ve davranışlar oluşturabileceği de yine bu görüşteki sektör temsilcilerince belirtiliyor.