Küresel rüzgâr enerjisi kapasitesi, 2020’de devreye alınan yaklaşık 100 gigavat rekor kapasiteyle 743 gigavata ulaştı.

Dünyada en yüksek kapasiteye sahip ikinci temiz enerji kaynağı olan rüzgâr enerjisi, geçen yılki rekor kapasite artışıyla yenilenebilir enerjideki payını yüzde 27’ye taşıdı.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, küresel yenilenebilir enerji kurulu gücü geçen yılsonu itibarıyla 2 bin 800 gigavata yükseldi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dünyada petrol üretiminde 1970’lerde başlayan arz sıkıntısı nedeniyle alternatif enerji kaynağı arayışları sonrasında artan rüzgâr enerjisi kapasitesi, 2020’de devreye alınan yaklaşık 100 gigavat rekor kapasiteyle 743 gigavat seviyesine ulaştı.

Asya bölgesi geçen yılsonu itibarıyla 338,6 gigavat rüzgâr enerjisi kurulu gücüyle dünyada ilk sırada yer alırken, bu bölgeyi 218,9 gigavatla Avrupa, 135,9 gigavatla ABD ve 33,9 gigavatla Latin Amerika ve Karayipler takip etti. Kapasitenin kalan kısmını Pasifik, Afrika ve Orta Doğu ülkeleri oluşturdu.

Küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2019’da yaklaşık yüzde 25,3’ünü oluşturan rüzgâr enerjisinin payı 2020 sonu itibarıyla yüzde 27’ye yükseldi. Rüzgâr enerjisi geçen yılki kapasite artışıyla dünyada hidroelektrikten sonra en yüksek kapasiteye sahip ikinci temiz enerji kaynağı olarak yerini korudu.

Küresel Rüzgar Enerjisi Birliği verilerine göre, rüzgar enerjisi kapasitesinin 2025’ten önce 1000 gigavata ulaşacağı ve 2050’de net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmada rüzgar enerjisinin rolünün artmaya devam edeceği öngörülüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın “2050’de Sıfır Emisyon” yol haritasına göre, dünyanın net sıfır emisyon hedeflerini başarması için rüzgar enerjisinde yıllık 390 gigavat kapasitenin devreye alınmasına ihtiyaç duyuluyor.

Rüzgâr enerjisinde kurulum maliyetlerinin ise teknolojik ve ticari gelişmelerin etkisiyle 2050’ye kadar yüzde 49 azalacağı tahmin ediliyor.

Türkiye, dünyanın en büyük 13’üncü rüzgâr ülkesi

Son yıllarda yenilenebilir enerji kapasitesini hızla artıran Türkiye’de de rüzgâr enerjisi hidroelektrikten sonra en büyük kapasiteye sahip ikinci temiz enerji kaynağı olarak öne çıkıyor.

Türkiye, şu anda rüzgâr enerjisi kapasitesiyle dünyada 12’nci, Avrupa’da 7’nci sırada yer alırken, ülkenin toplam elektrik kurulu gücünün yaklaşık yüzde 10’unu rüzgar enerjisi oluşturuyor.

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Ebru Arıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde işletmede olan rüzgâr enerjisi santrali sayısının 12 Haziran itibarıyla 253’e ulaştığını söyledi.

İşletmede olan santral sayısının toplam kurulu gücünün 9 bin 660 megavat olduğunu aktaran Arıcı, şu bilgileri paylaştı:

“Ağustosta toplam rüzgâr enerjisi kurulu gücümüz 10 bin megavat kapasiteye ulaşacak. Türkiye’nin rüzgâr enerjisi sektöründe doğrudan ve dolaylı istihdam sayısı 25 bin kişiye yükseldi. Ayrıca Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projeleriyle kapasite artışı sağlanırken, doğrudan ve dolaylı istihdama katkı verilecek. 2 bin megavat kapasiteli YEKA projeleriyle izinler ve inşaat sürecinde olan projelerle lisans gücümüz 15 bin 300 megavata ulaştı.”

Arıcı, ekimde başvurularının alınması planlanan 2 bin megavat YEKA RES-3 yarışmalarıyla rüzgârda 17 bin 300 megavat kurulu güce ulaşılabileceğini ve sektör olarak bu kapasitenin tamamının hızlıca devreye alınmasına odaklandıklarını kaydetti.

Deniz üstü rüzgâr enerjisi çalışmaları hız kazandı

Deniz üstü Rüzgâr Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkan Murat Durak ise Türkiye’nin toplam deniz üstü (offshore) rüzgâr enerjisi potansiyelinin 75 gigavat seviyesinde olduğunu söyledi.

Deniz üstü rüzgâr enerjisi santrali projesinin gerçekleştirilmesi için Marmara ve Ege Bölgesi’ndeki bazı limanlarda çalışmalarda önemli bir aşamaya gelindiğini ifade eden Durak, “Türkiye’de en büyük açık deniz rüzgâr enerjisi potansiyeli saniyede 9 metre hıza ulaşan Ege Bölgesi olarak hesaplandı. Karasal alanlarda inşa edilen rüzgâr enerjisi santralleriyle kıyaslandığında deniz üstü rüzgâr santrallerinin daha maliyetli olduğunu ancak yüksek enerji üretimiyle bu maliyetin dengeleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir