ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı 2020 kapsamında düzenlenen “Enerji Sohbetleri” seminerlerinin ilki, “kamunun yerli üretime katkısı” ana konusuyla Ankara’da yapıldı. Türkiye Elektrik Sanayi Birlği TESAB ev sahipliğinde ve Türkiye Kojenerasyon Derneği desteğiyle EÜAŞ Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen toplantıda söz alan sektör temsilcileri “enerjide yerli sanayinin gelişimi ve kamunun yerli üretime katkısı” konusuna odaklandı. Aynı zamanda TESAB Başkanı da olan EÜAŞ Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz, “Bizim yerlilikteki algımızı değiştirmemiz lazım. 61 santrali yöneten bir şirketin genel müdürüyüm ve bundan gururluyum. Ama baktığınızda 61 santralimizin hiçbirinde bir tane yerli ekipman yok. Sadece çalışanların Türk olması yetmez, jeneratörümüz, kontrol sistemimiz, trafomuz yerli mi bunlara bakmamız lazım. Elektrik üretiminde, iletiminde, dağıtımında yerlileşme mücadelesi vermeliyiz. Sıfırdan başlamamızda da gerek yok, olduğumuz yerden başlasak yeter. Buradan yerli sanayimize açık çağrıda bulunmak istiyorum: Ekipman, donanım, yazılım, yerli her ne üretiyorsanız biz satın almaya hazırız” dedi.
Kamu ve yerel üretim konusu tartışıldı
Etkinliğin açılış konuşmaları ICCI ve PennWell Türkiye Genel Müdürü Feraye Gürel, aynı zamanda TESAB Yönetim Kurulu Başkanı da olan EÜAŞ Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz ve Türkiye Kojenerasyon Derneği Başkanı Yavuz Aydın tarafından yapıldı.
Enerji sektöründe yerli üretim konusuna vurgu yapan EÜAŞ Genel Müdürü ve TESAB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İzzet Alagöz, Türkiye’nin başka birçok alanda olduğu gibi elektrik alanında da bölgede liderlik yapması beklenen bir ülke olduğunu belirterek “Elektrik sanayicilerini ayağa kaldırmamız gerek. Sanayici elbette ne yapması gerektiğini biliyor ancak devlet olarak biz sanayicilerin yanında olmalıyız. Ama bir yandan da yerliden ne anladığımızı sorgulamamız lazım. Biz kendimiz bu sektöre ne katıyoruz, ne üretiyoruz; üzerimize düşeni açıkça konuşmalı ve ayrıca yerine getirmeliyiz” dedi. “61 elektrik santrali yöneten bir şirketin genel müdürüyüm bundan da gururluyum. Ama bu santrallerin bir tanesinde bile yerli ekipman yok. Kendi ürettiğimiz bir türbinimiz, jeneratörümüz ya da kontrol sistemimiz yok. Yalnızca trafoda biraz varlık gösteriyoruz. Sadece çalışanların Türk olması yerlilik değil, enerji üretim ekipmanlarında teknoloji üretebiliyor muyuz buna bakmalıyız” dedi. Dr. İzzet Alagöz sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin rüzgar türbininde 8.000 adet parçanın hepsini biz yapacağız diye ortaya çıkmanın gereği yok ama hangilerini yapabileceğiz diye bakmalı ve bu know-how’ı içeride tutmalıyız. Marka yaratmamız, referans olmamız lazım. Bize gelen taleplere bakıyoruz. Ortaya alfabenin 15-20 harfini çıkaran sanayiciyi destekliyoruz diyelim, ondan sonra kalan harfleri ortaya çıkartmaktan vazgeçiyorlar.”
“Keban elektrik santralinin 2 ünitesinin jeneratörünü sıfırdan yaptık”
“Türkiye’de 90 bin MW’lık elektrik üretim kapasitesinin tamamı satın alınıyor” diyen Alagöz, Keban elektrik santralinin 2 ünitesinin 150’şer MW’lık jeneratörünü EÜAŞ ve TEMSAN çalışanlarından bir ekip oluşturarak tüm güçlüklere rağmen sıfırdan yaptıklarını ve testler sonrası devreye aldıklarını, bu jeneratörlerin 4 aydır sorunsuz çalışıyor olduğunu kaydetti. EÜAŞ olarak bu bizim işimiz değil, Türk sanayisinin, özel sektörün bunu sürdürmesi gerekir diyen Dr. İzzet Alagöz, “Buradan yerli sanayimize, üreticimize açık çağrıda bulunuyorum: Ekipman, donanım, yazılım, yerli ne üretiyorsanız biz almaya hazırız” dedi. Alagöz ayrıca siber saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde ilk olarak Şubat ayı sonunda Antalya Kepez’deki bir santralde kullanımına başlanacak olan yerli kontrol sistemini de mikro işlemcisi hariç tamamen yerli donanım ve yazılımla hayata geçiriyor olduklarını sözlerine ekledi
“Hidrojenle yerli kömürümüzü verimli hale getirebiliriz”
Toplantıda konuşan Türkiye Kojenerasyon Derneği Başkanı Yavuz Aydın da Türkiye’deki kömür rezervinin yüzde 95’inden fazlasının 2.500 kcal altında olduğunu belirterek hidrojenle bu kömürün daha verimli enerji üretimini mümkün kılabileceğini belirtti. Bu konuda Japonya başta olmak üzere çalışmaların devam ettiğini belirten Aydın, hidrojenin daha ticari hale getirilmesi için imalatçıların büyük bir çoğunluğununun Ar-Ge çalışması yaptığına dikkat çekti. “Biraz da mecburiyetten önümüzdeki 5 ila 10 yıldaki enerji faturamızı düşürmek için bu yolu kullanmalıyız. Tabii ki çevre ile ilgili tedbirleri almak ve o şekilde ilerlemek zorundayız” dedi.
“Türkiye 2028’de 450 milyar kWh üretim yapacak”
Enerji üretiminde 2028 yılına kadar yapılan projeksiyonlara bakıldığında şu anda 300 milyar kw saat olan üretimin önümüzdeki birkaç yıl içinde beklenen ortalama yüzde 5 büyüme sonucunda 2028 yılında 450 milyar kWh’e ulaşacağını dile getiren Aydın, “Üstelik bu TEİAŞ’ın baz senaryosu. Daha iyimser bir senaryo da gerçekleşebilir. Genç nüfus ve ekonomik potansiyelimizin uygun bir şekilde kullanılmasıyla yeniden büyümeye geçince bu rakamların gerçekleşeceğini düşünüyoruz” dedi. Kojenerasyon konusuna da değinen Yavuz Aydın, 1 milyon nüfuslu bir şehrin 400-500 MW’lık santrallerle ısıtılabildiğine, Türkiye’nin de Soma santrali sonrası bu yönde ilerleyeceğine dikkat çelkti.
Gürel: Değişim sektörü dönüştürüyor
ICCI’ın çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir sektörle birlikte ilerlediğini belirten ICCI ve Pennwell Türkiye Genel Müdürü Feraye Gürel, “Güçlü bir iletişim ve birliktelik platformu olarak Türkiye enerji piyasasının gelişimine katkı sağlamayı ilk günden bu yana görev edindik. Bu yılki ana temamız da geçen yıl olduğu gibi Türkiye enerji piyasasını ciddi oranda etkileyen değişim ve dönüşüm olacak” dedi. ICCI’da bu yıl Abdullah Çiftçi, Serdar Kuzuloğlu, Doç. Dr. Oytun Erbaş, Ali Rıza Ersoy gibi önemli konuşmacılar yer alacak.